Hoşgeldin, Ziyaretçi |
Sitemizden yararlanabilmek için kayıt olmalısınız.
|
Kimler Çevrimiçi |
Şu anda 231 aktif kullanıcı var. » (0 Üye - 228 Ziyaretçi) Bing, Google, Yandex
|
|
|
Ağrı kesicide kanser riski |
Yazar: ЯeboR - 29-05-2005, 12:35 - Forum: KONU DISI
- Yorum (1)
|
 |
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi ve Başağrısı Derneği Başkanı Prof. Dr. Cankat Tulunay, ağrı kesici almayı alışkanlık haline getirmenin, kansere ve ölüme varan çok büyük tehlikeleri bulunduğunu belirtti.
Prof. Dr. Tulunay, Toprak Mahsulleri Ofisi (TMO) Sağlık Bakanlığı İlaç ve Eczacılık Genel Müdürlüğü ile Klinik Farmakoloji Derneği'nce ortaklaşa düzenlenen “Ağrı Tedavisi Toplantısı”nda, ağrı ve ağrı kesicileri anlattı.
İnsanoğlunun ağrı ile yaratıldığını ve ağrı ile yaşadığını belirten Prof. Dr. Tulunay, ilk keşfedilen ilacın da ağrı kesici olduğunu kaydetti.
Sürekli hale gelen ağrıların sağlık sorunlarının yanı sıra maddi kayıplara da neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Tulunay, bugün Türkiye'de sadece kadınların migrenine bağlı olarak her yıl yaklaşık 300 milyon dolarlık ekonomik kaybın meydana geldiğini söyledi.
TÜRKİYE'DE BİLİNÇSİZ AÐRI KESİCİ KULLANIMI...
Türkiye'de ağrı kesici ilaçların çok bilinçsiz kullanıldığını, bunun da hem ilaç israfına hem de hastalıkların tedavisinin gecikmesine neden olduğuna işaret eden Prof. Dr. Cankat Tulunay, şunları kaydetti:
“Tanısı konulmayan ağrı, tedavi edilemez. Çok basit, ayda yılda bir gelen ağılarda basit bir ağrı kesici almanın mahsuru yok. Ama ağrı kesici alma gündelik hale geldiyse, 3-4 günde bir alınıyorsa, bunun çok büyük zararları var. (Ne olacak basit bir ağrı kesici) dediğimiz ilaçlar, karaciğer harabetine sebep olmakta, kanser yapmakta, kromozom anomelleri ve zehirlenmelere neden olmaktadır.”
Ayda, yılda 1-2 basit ağrı kesici almanın sakıncası olmadığını, ancak 3-5 günde bir ortaya çıkan ağrılarda ağrı kesicilere müsaade etmediklerini bildiren Prof. Dr. Tulunay, “3-5 günde bir ağrınız oluyorsa, ağrı kesici almakla idare etmeyin. Tekrarlayan bir ağrınız varsa mutlaka ve mutlaka doktora gidin” dedi.
“DOKTORLAR VE HALK KANDIRILIYOR”
Türkiye'de bazı ilaçların, firmalar tarafından olmayan endikasyonlar eklenerek satıldığını iddia eden Prof. Dr. Tulunay, bu şekilde doktorların ve halkın kandırıldığını söyledi.
Karaciğer için çok toksit olan ve dünyada 20, 30'uncu sıralarda satılan bazı ilaçların Türkiye'de ilk sıralarda satıldığına dikkat çeken Prof. Dr. Tulunay, bu konuda doktorları ve hastaları uyardı.
KANSER AÐRILARI...
Türkiye'de kanser ağrısı tedavisinin de yetersiz olduğunu ifade eden Prof. Dr. Cankat Tulunay, bu nedenle kanserli hastaların kanserin derdini çekmenin yanı sıra çok büyük ağrılar da çektiğine işaret etti.
Kanserde ağrı oranının yüzde 90 oranında azaltılabileceğine dikkat çeken Prof. Dr. Tulunay, Dünya Sağlık Örgütü'nün kanser ağrısında tavsiye ettiği üç basamaklı tedavi yönteminin sadece birinci basamağındaki ilaçlarının Türkiye'de bulunabildiğini kaydetti.
Prof. Dr. Tulunay, şöyle dedi:
“Daha şiddetli ağrıları kesmek için kullanılan ilaçların bulunduğu 2. ve 3. basamakta eksikliklerimiz var. Bunların bir kısmı bürokratik engellerden bir kısmı da yanlış bilgilerden kaynaklanıyor. Bu sorunun da mutlaka çözülmesi gerekiyor.”
“Opioid” denilen morfin ve türevlerinden oluşan ağrı kesicilerden korkmamak gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Tulunay, bunların sentetik ağrı kesicilere göre çok daha faydalı olabileceğini de sözlerine ekledi.
Yazıyı herkesin görmesini istedim.
[align=right:c262b7f15d]hurriyetim.com.tr[/align:c262b7f15d]
|
|
|
LCD mi plazma mı? |
Yazar: overkillapo - 29-05-2005, 10:35 - Forum: Monitör
- Yorum (18)
|
 |
LCD avantajları:
*Radyasyon yaymazlar.
*Titreşim yapmadıklarından gözde yorulma olmaz.
*Görüntüler keskindir ve parlaklık değerleri yüksektir.
*Çok az yer kaplarlar.
*Fiyatları nispeten uygundur.
*Enerji tüketimi düşüktür.
LCD dezavantajları:
*Görüş açıları ve CRT'ler kadar iyi değildir.
*Gecikme süreleri sorun yaratmaya devam etmektedir.
*Siyah renklerde kontrast sorunları bulunur
*Büyük boyutlarda üretilmeleri zordur.
*Ölü piksel sorunuyla karşılaşılabilir.
Plazma avantajları:
*Son derece gelişmiş renk kalitesi ve canlılığı sağlar.
*Geniş bakış açısı sunar.
*Yüksek kontrast ve parlaklık değerine sahiptir.
*Büyük boyutlarda üretilebilme olanağı vardır.
*İnce olduklarından az yer kaplarlar.
Dezavantajları:
*Piksel boyutları büyüktür ve küçük üretilmeleri halinde görüntü kalitesi düşer.
*Görüntü uzun süre kaldığında iz bırakabilir.
*Belirli bir ömre sahiptirler.
*Fiyatları oldukça yüksektir.
LCD ne zaman kullanılmalı:
*Özellikle bilgisayarlarla birlikte kullanılması uygundur.
*Sağlık sorunu yaratmadığı gibi rahatlıkla yakından kullanılabilir.
*En çok ofis uygulamaları ve staasrımcılık için tercih edilmelidir.
*Hızlı olan modeller oyun oynamak ve DVD izlemek için de kullanılabilir.
Plazma ne zaman kullanılmalı:
*Büyük boyut şart olduğunda en mantıklı seçimdir.
*Yüksek parlaklık ve bakış açısı nedeniyle sunumlar ve hareketli reklamcılık için uygundur.
*Ev sineması kurulumunda büyük boyutlu odalarda tercih edilmelidir.
PCNet dergisinden alıntıdır.
|
|
|
GAF OSCARLARI [Eski ama hala komik :) ] |
Yazar: overkillapo - 29-05-2005, 09:59 - Forum: KONU DISI
- Yorum (1)
|
 |
Politikacı Dalında...
1) "There is i..." => Recep Tayyip Erdoğan (Rauf Denktaş için, "O bizden demeye" çalışıyor)
2) "Halk %50'nin üzerine çıkarmayarak AKP'yi de uyarmıştır!.." => Deniz Baykal
3) "Kim yaparsa yapsın yapmasın..." => Süleyman Demirel ("fişleme" olayı ile ilgili yorumu)
4) "Halk arasında langırt derler..." => Melih Gökçek (masa tenisini tarif ediyor!)
5) "Olmazsa olmazlar olmazsa, hiç bir şey olmaz!.." => Rauf Denktaş
Kadın Sunucu Dalında...
1) "Þimdi Abidin İngilizce şarkısını söyleyecek İspanyolca..." => Gamze Özçelik
2) "Türkiye'de milyarlarca evli çift var!.." => Ebru Akel
3) "İlk önce Allah, sonra pekmez, sonra keçi boynuzu..." => Seda Sayan (pekmez ve keçi boynuzunun sağlıklı olduğunu vurguluyor)
4) "Sinirliyken biraz asabi olabiliyorum..." => Seray Sever
5) "Sinirden dizim acıdı bak şimdi!.." => Yasemin Bozkurt
Erkek Sunucu Dalında...
1) "Mikrofona el salla!.." => Kuşum Aydın (muhtemelen "kameraya el salla" demek istiyor)
2) "Gel, pisi pisi..." => Firardaki Acun (Endonezya'da sincap çağırıyor)
3) "Toplu olarak, hani orgy gibi..." => Savaş Ay (statlardaki küfürlü tezahüratlardan bahsediyor)
4) "Beni kütürdet!.." => Serdar Ortaç ("kütük" kelimesinden şarkı türetecek yarışmacıya tüyo veriyor!)
5) "Hayatımın üçte dördü Üsküdar'da geçti..." => Cem Davran
Erkek Þarkıcı Dalında...
1) "Ben Almanya'ya çok fazla giderim. Mesela dün Viyana'daydım..." => İbrahim Tatlıses
2) "Yeni bir müzik türü var mesela, R&B diye..." => Özcan Deniz
3) "Ben eğer belediye başkanı olursam, başkanı olduğum yer İstanbul'un en güzel şehri olacak..." => Davut Güloğlu
4) "Büyük bir yerde yaşayayım diye bir klostrofobim yoktur..." => Mustafa Sandal
5) "Sabahlara kadar sabahladıklarımız oldu çoğu kez..." => Doğuş (albümü hakkında bilgi verirken)
Kadın Þarkıcı Dalında...
1) "Entel de insandır..." => Kibariye (Ebru Gündeş Show'da)
2) "Herkese iyi frekanslar diliyorum..." => Nil Karaibrahimgil (izleyicilere)
3) "Benim kitleyicim türkü söylememi istiyor..." => Ceylan
4) "Yani ben katil değilim ki, katil olsam seve seve gelirdim ama bu sebepten dolayı gelmek olmadı..." => Hilal Cebeci (götürüldüğü karakoldan çıkarken açıklama yapıyor)
5) "Ben balonlardan çok korkarım, eskiden patlama yaşadım..." => Seda Üren
Manken Dalında...
1) "İnsanın arka bacaklarıyla ön bacakları aynı olabiliyor..." => Nefise Karatay (tanıttığı selülit giderici makinenin yararlarından bahsediyor)
2) "Belki başka bir kanala analize olacaktım..." => Demet Þener
3) "En sevdiğim trafik levhası yemek ve polis..." => Tuğba Özay
4) "Kemal Sunal!" => Yasemin Kozanoğlu (kendisinden "Z" ile başlayan bir ünlü söylemesi istendiğinde verdiği cevap)
5) "Kocamla aynı evde yaşıyorum, o biraz garip..." => Tuba Ünsal (evlilik hakkındaki düşünceleri)
Dizi Oyuncusu Dalında...
1) "Olimpiyat şelalesini bin kişi taşıyacak zaten, ben taşımasam da olur..." => Hülya Avşar
2) "Þöhret olmanın nimetlerini alırken, maalesef bu tür tatsız olaylar da yaşıyoruz. Allah kimseyi şantajcılarla yüz yüze bırakmasın..." => Tamer Karadağlı
3) "Kocamı çok seviyorum, onu bir ay görmesem özlüyorum..." => Arzum Onan
4) "Tabii ki sevgimi belirtiyorum, boynuna da, beline de asılıyorum, ona bacağımı uzatıyorum, onu seviyorum..." => Pınar Altuğ (Tony ile ilişkisini anlatıyor)
5) "Bende enayi enerjisi var..." => Özcan Deniz
Spor Yorumcusu Dalında
1) "Hüsnü Güreli'nin Sergen'i evine çağırıp işini bitirdiğini ben kendim biliyorum..." => Þansal Büyüka (Hüsnü Güreli'nin Sergen ile anlaştığını anlatmaya çalışıyor)
2) "Beynime kurt düştü..." => Ziya Þengül
3) "Ameliyattan sonra uyandığımda karşımda Reha Muhtar'ı gördüm, cehennemdeyim sandım!.." => Ahmet Çakar (vurulduğu günü anlatıyor)
4) "Orada salisiyede karar veriyor hakemler" => Adnan Aybaba
5) "O direğin altında yatır mı ne var, sürekli oradan kaçıyor!.." => Erman Toroğlu
Haber Spikeri Dalında...
1) "BM'deki Kıbrıs görüşmeleri Türkiye saati ile saat 25'te sona erdi..." => Saba Tümer
2) "Evet arkadaşlar, çok kısa bir aradan sonra seçim sonuçlarıyla sizinle beraber olacağız..." => Defne Samyeli (izleyicilere)
3) "Bunlar gerçek olmayan hurafeler!.." => Ali Kırca
4) "Azra Akın bozuk olan Türkçesini değiştirmek için dikizyon dersleri almaya başladı..." => Sonay Dikkaya
5) "Siz hiç futbol topuyla karşılaştınız mı Tan Bey?" => Gülgün Feyman
antidepresandan alıntıdır.
|
|
|
UBİSOFT'un oyun listesi |
Yazar: overkillapo - 28-05-2005, 00:50 - Forum: Oyun Genel
- Yorum (3)
|
 |
2005 Yazı
The Settlers: Heritage of kings eklentisi
187 Ride or Die
Myst V: End of Ages
2005 Sonbaharı
Alexandra Lederman 6
Brothers In Arms'ın yeni versiyonu
Far Cry Eklentisi
Tom Clancy's Ghost Recon 3
Peter Jackson's King Kong
Prince of Persia 3
The Settlers Görev Paketi
2005 sonu- 2006 başı
Silent Hunter 4
Heroes of Might & Magic 5
Splinter Cell 4
Might & Magic temalı yeni bir oyun
Dipnot: Leveldan alıntıdır.
|
|
|
PlayStation 5, insan beyni kadar gelişmiş olacak! |
Yazar: sainteagle - 27-05-2005, 15:22 - Forum: Playstation
- Yorum (5)
|
 |
BT'nin gelecek teknolojileri konusundaki uzmanı Ian Pearson, 50 yıldan az bir zamanda bilgisayar teknolojisinin inanılmaz boyutlarda gelişeceğini ve 'siber ölümsüzlüğün' yaratılacağını açıkladı. Pearson, PS3'ün bunun bir sinyali olduğunu belirtiyor.
Pearson, PlayStation 3'ün insan beyninin yüzde biri kadar gelişmiş olduğunu açıklıyor. Bu bağlamda PlayStation 5'in muhtemelen insan beyniyle eşdeğer gelişmişlikte olacağını da ekliyor. 2050 gibi bir gelecekte bunun gerçekten mümkün olacağını, ayrıca o zamanın bilgisayarlarının ise insansı bir zekaya (yapay zeka değil) sahip olacaklarını belirtiyor.
Ama şu soruyu cevaplamamış Ian Pearson:
"Bu teknoloji nereye gidiyor?"
GErçektende teknoloji inanılmaz!! :nevet
|
|
|
KİÞİLİK... |
Yazar: ozan_1179 - 27-05-2005, 13:04 - Forum: KONU DISI
- Yorum (1)
|
 |
1982 yili Gazi Üniversitesi Basin Yayin Yüksek
Okulu'nda 2.sinif
ögrencileri Türkiye Ekonomisi dersinin hocasini
bekliyor.
Sinif, ögrencilerin gürültü patirtisiyla sallanirken
sert
görünümlü hoca kapida beliriyor, içeriye kizgin bir
bakis atip
kürsüye geçiyor. Tebesirle tahtaya kocaman bir (1)
rakami çiziyor.
"Bakin" diyor. "Bu, kisiliktir. Hayatta sahip
olabileceginiz en
degerli sey." Sonra (1)'in yanina bir (0) koyuyor:
"Bu,basaridir. Basarili bir kisilik (1)'i (10)
yapar". Bir (0)
daha "Bu, tecrübedir. (10) iken (100) olursunuz".
Sifirlar böyle uzayip gidiyor: Yetenek...
disiplin... sevgi...
Eklenen her yeni (0)'in kisiligi 10 kat
zenginlestirdigini
anlatiyor hoca...
Sonra eline silgiyi alip en bastaki (1)'i siliyor.
Geriye bir sürü sifir kaliyor.
Ve Hoca yorumu patlatiyor,
"Kisiliginiz yoksa, digerleri bir hiçtir..."
Belki bilenleriniz vardır ama bilmeyenler için...
|
|
|
|