Bugün medyaya çeşitli tatbikatlarla tanıtımı yapılan silahın kullanılmaya başlanmasıyla birlikte düşmanın yara almadan silahını bırakmaya zorlanabileceği, ayrıca Irak, Afganistan gibi savaş bölgelerinde masum sivillerin kaybının önüne geçilebileceği düşünülüyor.

Askeri yetkililerin verdiği bilgiye göre, silahın 2010 yılından önce üretimine başlanması beklenmiyor. Buna karşın şimdiden ordunun tüm bölümlerinin silaha ilgi gösterdikleri ve edinmek istedikleri kaydedildi.

Silahın tanıtımı sırasında 455 metre mesafeden ateş edildi ve etkili olduğu gözlendi. Silah, hedef alınan kişinin aniden 55 derece sıcaklık hissetmesine ve elbiselerinin tutuştuğunu zannetmesine yol açıyor. “Milimetre dalgalarının” kullanıldığı silahın ışını cam veya duvardan geçemiyor ancak elbiseyi geçip deriye zararsız etkide bulunuyor.

Ordu yetkilileri, bu silahın, geleceğin kilit önemdeki teknolojilerinden biri olduğunu belirttiler.

Kaynak : ntvmsnbc.com

"Küçük bir mobil mucize ve aynı zamanda bir kamera” olarak tanımlanan Nokia N95 multimedya bilgisayarı, fotoğraf makineleriyle karşılaştırıldığında çarpıcı görüntüleme özelliği ile dikkat çekiyor. TIPA jürisi, Nokia N95’in, geniş ebatlı ve net baskı olanağı sunan otofokuslu mercek, merceği koruyan mekanik objektif kapağı, yakın mesafe çekimlere özel Tessar mercekli Carl Zeiss optik desteği ve uzak mesafedeki objeleri görüntülemek için 20x dijital zoom gibi özelliklerini ödüle layık buldu. Cihazın çarpıcı ses, görüntü ve web yetenekleri ile GPS gibi işlevleri de jüri heyetini etkileyen diğer unsurlar oldu.

Nokia yetkilileri, TIPA ödülü hakkında şunları ifade ettiler: "Bu ödül, Nokia’nın mobil sektörde yakınsamayı daha da ileri seviyelere taşıma konusundaki liderliğinin ve kararlılığının bir kanıtıdır. Nokia N95’in çarpıcı bir görüntüleme cihazı olarak kabul edilmesinden dolayı çok mutluyuz. Nokia Nseries gibi gerçek anlamda multimedya bilgisayarları sunmakla, kullanıcıları, yanlarında birden fazla cihaz taşımalarına gerek duymadıkları bir noktaya taşıdığımıza inanıyoruz.”

Kaynak: milliyet.com.tr

Mobil şebekede hayaller yarışacak


Turkcell MobilGelecek yarışmasının tanıtım toplantısı 29 Mart tarihinde İstanbul Teknik Üniversitesi’nde gerçekleştirildi. “İnovasyon aracılığıyla yeni ürün ve hizmetlerin geliştirilerek ekonomiye hareketlilik ve istihdam sağlanması” hedefiyle düzenlenen yarışmanın bilgilendirme toplantıları diğer illeri ve üniversiteleri kapsayacak şekilde sürecek.

Turkcell’in, Türkiye’deki teknoloji tutkunu gençlerin yaratıcı çalışmalarına destek vermek, inovasyonu özendirmek ve yaratıcılığa değer verildiğini göstermek amacıyla yaptığı MobilGelecek yarışmasıyla yaratıcı, yenilikçi genç beyinlerin sunduğu özel projeler ödüllendirilecek.

Turkcell MobilGelecek Yarışması’nda beş ayrı ödül kategorisi bulunuyor. Önerilen çözümve hizmetin sağlayacağı “Bireysel yarar”, “Kurumsal yarar” ve “Toplumsal yarar”a göre “En iyi teknoloji”, “En iyi iş modeli” ve “En iyi akademik çalışma” kategorilerinde her dalın birincisine 30.000 YTL tutarında para ödülü verilecek. Toplam ödül 150 bin YTL'yi buluyor.

Üniversite öğrencilerine yönelik tasarlanan yarışmaya bireysel olarak başvurulabileceği gibi, bir çalışma grubu olarak veya bir firma adına da başvurulabiliyor. 25 Mayıs’a kadar başvurabileceğiniz yarışmayla ilgili başvuru formu http://mobilgelecek.turkcell.com.tr adresinden indirilebiliyor.

Kaynak : veteknoloji.com

Avea, numara taşınabilirliği konusunda Telekomünikasyon Kurumu’nun 1 Þubat 2007’de yayınladığı yönetmelik
uyarınca cep telefonu abonelerini numaralarının sahibi yapacak sistemin altyapı çalışmalarını başlattı.

Kurulacak bu sistem sayesinde, numara taşınabilirliğinin uygulanmaya başlaması ile beraber, GSM operatörlerinin aboneleri telefon numaralarını değiştirmeden operatör değiştirebilecekler.

Avea’dan yapılan açıklamada, dünyanın pek çok ülkesinde tüketicilere bir hak olarak tanınan numara taşınabilirliğinin Telekomünikasyon Kurumu’nun bu sene başında çıkarttığı yönetmelikle Türk tüketicisine de sunulması
yönündeki uyumluluk çalışmalarına hızla devam eden şirketin, bu doğrultuda önemli bir işbirliğine imza attığı bildirildi.

Açıklamaya göre, Avea çözüm ortağı olarak Argela ve Alcatel-Lucent ile anlaşarak, Numara Taşınabilirliği Projesini başlattı.

Bu proje çerçevesinde Argela, Avea sistemlerini merkezi veri tabanı ile entegre edecek ve süreci yönetecek sistemin kurulmasından sorumlu olacak.

Alcatel-Lucent ise Tekelec firmasının çözümlerinin hayata geçirilmesinden sorumlu olacak.

Proje kapsamında bilgi-işlem sistemleri ile merkezi veri tabanının
iletişimini ve numara taşınabilirliği sürecinin yönetimiyle ilgili bilgi
işlem alt yapısının entegrasyonunu sağlayacak bir sistem kurulacak.

Sistem için üretilecek çözümler, Avea ve Argela proje ekiplerinin ortak çalışmasıyla ve tamamıyla Türk mühendisleri tarafından tasarlanıp, geliştirilecek.

Kurulacak bu sistem sayesinde, numara taşınabilirliğinin uygulanmaya başlaması ile beraber, GSM operatörlerinin aboneleri telefon numaralarını değiştirmeden operatör değiştirebilecekler.

Avea Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Jamal Fakory, konuya ilişkin değerlendirmesinde, Telekomünikasyon Kurumu Numara Taşınabilirliği Yönetmeliği uygulaması konusundaki altyapı çalışmalarına hızla devam ettiklerini belirterek, bu çerçevede, sektörde bilgi birikimi ve uzmanlığına güvendikleri Argela ve Alcatel Lucent ile ortaklaşa bir projeyi hayata geçirdiklerini aktardı.

Argela ve Alcatel-Lucent’in kendilerine, numara taşınabilirliği ile
ilgili ihtiyaç duyulan çözümü istenilen esneklikte ve değişebilecek
koşullara adapte edilebilir bir yapıda sunacağını dile getiren Fakory, "Bugüne kadar iş (çözüm) ortaklarımız Argela ve Alcatel-Lucent ile pek çok başarılı projeyi hayata geçirdik. Bu projeyi de 2007 içerisinde başarıyla hayata geçireceğiz" dedi.
Kaynak: milliyet.com.tr

Konya’da bir okul açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, internet kafelerin denetimine yönelik çalışmaların sürdüğünü söyledi. Bu konuda yasal düzenlemeler yapacaklarına dikkat çeken Başbakan Erdoğan, internette ahlaki değerleri tehdit eden yayınlara karşı da en ağır cezaları getireceklerini belirtti.

Erdoğan, “Önce ahlak değerlerimizi sağlama alacağız. Bu giderse, yavrularımız gider. Yavrularımız giderse geleceğimiz gider. Biz geleceğimizi kaybetmeyi asla düşünmüyoruz. Onun için bütün anneler, babalar rahat uyumak istiyorsa, bu işi iyi takip edeceğiz” diye konuştu.

Kaynak : ntvmsnbc.com

Kasim ayina kadar
TK, hazirladigi 2007 is planinda, 'Telekomünikasyon Sektöründe Kisisel Bilgilerin Islenmesi ve Gizliligin Korunmasi Hakkinda Yönetmelikte' degisiklik yapilmasi çalismasina yer verdi. TK, is plani taslaginda telekomünikasyon alanindaki ve AB müktesebatindaki gelismelerin 2 yil önce yürürlüge giren yönetmelikte hukuki ve teknik degisiklikler yapilmasi zorunlulugunu dogurdugunu bildirdi. Bu çerçevede çalismalarin Kasim 2007'de bitmesini öngören TK, isletmecilerin yapacagi altyapi yatirimlarini da takibe aldi.

Ücret alinmayacak
GSM operatörlerinin hazirladigi altyapi çalismalarina iliskin 6 aylik raporlar, sistemin yil sonundan önce isleyebilecegini ortaya koydu. GSM sirketleriyle TK, sistemin yürürlüge giris tarihini öne çekmek yönünde görüs birligine vardi. Sisteme göre, abone GSM operatörüne basvurarak numarasi gizlenen cep telefonu kullanicilarindan gelen aramalarin kendisine ulasmasinin engellenmesini talep edebilecek.
Sistem yürürlüge girdiginde, GSM operatörleri bu hizmeti abonelerine duyurmakla yükümlü olacak. Sirketler söz konusu hizmet için vatandaslardan ek bir ücret talep edemeyecek. Gizli numaralardan gelen aramalarin kendisine ulasmasini isteyen aboneler de, GSM operatöründen aramanin geldigi GSM numarasi ögrenebilecek.

Reklam mesajina yasak
Gerekli altyapinin tamamlanmasiyla istenmeyen kisa mesajlarin aboneye ulasmasi da engellenecek. Mevcut uygulamada abonenin istemedigi mesajlarin ulasmasini engellemesinin tek yolunun mesaj alimini tamamen kapatmak oldugunu anlatan TK yetkilileri, "GSM operatörleri abonenin pazarlama amaciyla gelen mesajlari reddetmesini de ücretsiz saglanacak. Bu tür mesajlarin bir çogunda gönderici kimligi gözükmüyor. Abonenin talebiyle bu kaynaklar tespit edilebilecek" dedi.

Kaynak: Globaladres.net

Zafer Akpınar

Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, son aylarda artan MSN üzerinden kontör hırsızlığı konusunda internet kullanıcılarını uyardı.

Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı, resmi internet sitesi www.kom.gov.tr" adresinde, "MSN üzerinden kontör hırsızlığı" başlığıyla MSN kullanıcılarına uyarıda bulunuyor.

Son günlerde MSN şifrelerinin çalınmasının yaygınlaşmasıyla birlikte MSN mağduru vatandaşların sayısında da artış olduğunun belirtildiği sitede, internet kullanıcılarına ait Yahoo, Google, MSN Messenger gibi haberleşme programlarına ait şifrelerin ele geçirildiği kaydediliyor.

Þifresi ele geçirilen kişinin iletişim listesinde bulunan irtibatlarına
ulaşıldığının vurgulandığı sitede, şu bilgiler yer alıyor:

"Mağdurun konuşmaları taklit edilerek, mağdur adına konuşan hackerlar, karşılarındaki kişilerden kontör veya borç para talep edebilmektedir. Daha sonra ise bu kişileri bazı sitelere yönlendirerek ya da resim ve dosyalar göndererek bu
kişilere ait şifre bilgilerini haksız kazanç elde edebilmek, şahsı yeni kurban haline getirmek ve aynı yöntemle kurban zincirini genişletmek için ele geçirmeye çalışmaktadırlar." Þifreler nasıl ele geçiriliyor?

MSN şifrelerinin genelde bir yazılım aracılığıyla çalındığı gibi çoğu zaman da kullanıcının hataları nedeniyle şifrelerin hackerların eline geçtiğinin bildirildiği sitede, şunlar kaydediliyor:

"MSN kullanıcıları bir şekilde listelerine ekledikleri kurbanın önce MSN şifresini çalmaktadır. MSN şifreleri, gönderilen bir dosyanın (cv, resim gibi) açılması veya trojan, keylogger gibi zararlı yazılımlarla ele geçirilebilir.

Diğer bir yöntem de ise ’Haberi gördün mü, girip okusana’ veya ’senin için bak ne hazırladım’ tarzı ilgi çekici söylemlerle kurbanların hazırlanan sahte web sayfasına yönlendirilip MSN şifrelerini yazmaları sağlanır. Bu işlemin gerçek bir hizmet olduğunu düşünen kurbanlar, şifrelerini şüphelenmeden yönlendirilen sayfaya girmekte ve bilgiler hackerların eline geçmektedir."

Bu şekilde MSN şifresi elde edilen kurbanın hesabına girilerek irtibat listesindeki diğer kişilerin de benzer yöntemlerle şifrelerinin çalındığının belirtildiği sitede, bu yüzden MSN ve internet kullanıcılarının çok dikkatli olmaları gerektiği bildiriliyor.

Alınacak önlemler

İnternet dünyasında yüzde 100 güvenliğin hiçbir zaman sağlanamayacağının unutulmaması gerektiğinin vurgulandığı sitede, MSN kullanıcılarına şu önerilerde bulunuluyor:

"MSN kullanıcılarının şifrelerini ve bilgilerini sürekli güncellemeleri
gerekmektedir.

MSN şifresi, en az 10-12 haneli olarak belirlenmeli ve rakamların yanında harfler ve semboller de kullanılmalıdır.

MSN adresleri için seçilen gizli soru MSN hırsızlarının cevabını
bulamayacağı zor bir soru olmalı ve soruya verilen cevap unutulmamalıdır.

Gerekirse soru ve cevap bilgisayar dışında farklı bir ortama kaydedilmelidir.

Kontör, şifre istekleri ile kredi kartı numarası ve internet hesap bilgisi veya banka hesap bilgisi gibi taleplere şüpheyle yaklaşmalıdır.

Chat ortamında tanışılan kişilere şahsınız, aileniz, adres, telefon, işiniz gibi konularda şahsi bilgilerinizi vermekten sakınınız.
Kaynak: ntvmsnbc.com.tr

Türk yazılım sektöründe mobil uygulamalar alanında faaliyet gösteren Pozitron, Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan Mobil TV projesi ile Avrasya’nın en büyük bilgi ve iletişim teknolojileri platformu CeBIT Bilişim Eurasia’da yer alıyor. 5 – 10 Eylül 2006 tarihleri arasında, İstanbul TÜYAP Beylikdüzü Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleşen fuarda ilk defa tanıtılan Mobil TV projesi için Digitürk ile anlaşma yapan Pozitron, bu proje ile Türkiye’nin her yerinde cep telefonundan Digitürk’ün belirleyeceği kanallarının bir kısmına ulaşma imkânı sağlayacak.

Böylece belirli televizyon ve radyo kanalları istenen anda her yerde canlı olarak izlenebilecek. Dünyanın ve Türkiye’nin dört bir yanından 160 bin ziyaretçi ağırlamaya hazırlanan Cebit Bilişim Fuarı’nda tanıtılacak Mobil TV gibi diğer Mobil Gazete, Mobil İddaa gibi ilk olma özelliği taşıyan uygulamalarla sektördeki iddiasını koruyan Pozitron, Türkiye’de mobil uygulama pazarına yatırım yaparak tüketicilere hayatı kolaylaştıracak yeni çözümler üretmeye devam ediyor. Mobil TV uygulamasına sahip olmak isteyenler belirlenecek kısa numaraya mesaj atıp uygulamanın altyapı desteğine cep telefonlarında ücretsiz olarak sahip olabilecekler.

Pozitron’un tasarımına göre uygulama kullanımının kolay olması için menüler anlaşılır düzeyde olacak ve kanal değişimi mevcut Digitürk kanalları ile aynı kanallarda yer alarak telefon tuşlarının uzaktan kumanda gibi kullanılması sağlanacak.

Kaynak: veteknoloji.com

New York Eyalet Üniversitesi Evrim ve Ekoloji Bölümü profesörü Dr. Douglas Futuyma, Orta Doğu Teknik Üniversitesi Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘Evrim: Biyolojideki En Önemli Kuram’ başlıklı bir konferans verdi. Dr. Douglas Futuyma, “Evrim Teorisi, insan vücudu ve sağlığı başta olmak üzere bir çok konuda tatmin edici tek bilimsel açıklamadır” dedi.(New York Eyalet Üniversitesi Evrim ve Ekoloji Bölümü profesörü Dr. Douglas Futuyma.)

EVRİM OLMAZSA AÇIKLAYAMAYIZ’ Biyolojik fenomenlerin, fizik ve kimya temeline dayandığını belirten Futuyma, bütün organizmaların da çeşitli karakteristik nitelikleriyle biyo-kimyasal süreçlerin bir ürünü olduğunu söyledi. Canlıların anatomilerinin ekolojik dönüşümün özellikleri taşıdığını dile getiren Futuyma, “Evrime inanmazsanız birtakım karakteristikleri anlamak mümkün olamayacaktır” diye konuştu.

DOÐANIN YASASI: ‘DOÐAL SELEKSİYON’ Evrim Teorisi’ne ilişkin bazı bilimsel verileri anlatan Futuyma, evrim düşüncesinin ‘doğal seleksiyon’ ve ‘genetik sapma’ düşüncelerine dayandığını dile getirdi. “Bütün organizmaların ortak bir kaynaktan geldiğini; milyonlarca yıl içinde yeni türlerin ortaya çıktığını” söyleyen Futuyma, “Biyolojik anlamda insanın en yakın akrabası primatlardır” dedi.

‘AKILLI TASARIM’ BİLİMSEL DEÐİL, DİNSEL
Prof. Dr. Douglas Futuyma, ABD’de Evrim konusundaki tartışmalara değinerek, bu teorinin ‘Yaradılış’ düşüncesine sahip kişiler tarafından bilim dışı savlarla eleştirildiğini söyledi. ABD’de ‘Yaradılış’ düşüncesinin, ‘Akıllı tasarım’ kisvesiyle kamufle edildiğini savunan Futuyma, Akıllı tasarımda yaşam formlarının tümünü tasarlayan üstün bir varlığın esas alındığını ve bu düşüncenin dinsel bir doktrin olduğunu ileri sürdü.

‘YARADILIÞ’IN BİLİMDE YERİ YOK’
Futuyma, “Evrim, gerçektir. Tatmin edici ve bilimsel tek açıklamadır. Yaradılış, bilimsel sürecin tam zıddı ve inanca dayalıdır. Yaradılışın ve ‘Akıllı tasarım’ düşüncesinin, bilimde yeri yoktur” diye konuştu.

Kaynak: ntvmsnbc.com

Bilimadamları yaşları 34 ile 88 arasında değişen ve haftalık alkol alma oranlarına göre kategorilere ayrılan bin 839 gönüllünün beynini elektronik aletlerle taradı.

Araştırmada düzenli olarak içki içenlerin ne kadar çok içki aldılarsa beyin hacimlerinin de o kadar küçüldüğü belirlendi.

Haftada 14 alkollü içecek tüketen bir kişinin, hiç içmeyene kıyasla beyin hacmininin yüzde 1.6 oranında küçüldüğü saptandı.

İçki içenler kategorileri arasında da bir kategoriden diğerine geçerken ortalama yüzde 0.25 sıçrama olduğu kaydedildi.

Gönüllüler 'hiç içmeyenler', 'eskiden içenler', 'az içenler' (haftada 1-7 içki arası), 'ortalama içenler' (8-14 içki arası), 'sıkı içiciler' (haftada 14 içkinin üzerinde) olmak üzere sınıflara ayrıldı.

Araştırma ekibine başkanlık yapan ABD Massachusetts'deki Wellesley Koleji'nden Carol Ann Paul, "Araştırma az miktarlarda alkol almanın kardiyovasküler hastalık riskini azalttığını gösterdi. Ancak bu araştırma büyük alkol tüketimi ile beyin hacmi arasında bir ters orantı olduğunu ortaya koydu" dedi.


Kaynak: cnnturk.com